Devrim yıllarıydı.

Düşünsel, mali, iktisadi, sosyal, endüstriyel

Her alandan devrim ile yatıyor

Devrim ile kalkıyorduk

Gün geçmiyordu ki,

Devrim haberi duyulmasın.

Mustafa kemal Atatürk;

“İstikbal göklerdedir.”  Diyerek

6 ekim 1926’da Kayseri'de uçak fabrikası açtırdı.

Fabrikada,

Tamı tamamına 200 uçak üretildi.

Lakin, 2.nci Dünya savaşından sonra Marshall

Planı devreye girdi. Üretim durdu. Kanatlarımız kırıldı!

Yaratıcı, üretici devrim ruhumuz

Marshall yardımı ile yozlaşmanın erozyonuna

Uğrasa da.

Türk insanının ruhunda kalan

Devrimin son kırıntıları,

İlk otomobili yapmak için harekete geçti.

Takvimler 1961 yılını gösterdiğinde

20 kadar mühendis Ankara'ya çağırıldı.

29 Ekim 1961 tarihine yetişecek

Tamamen yerli ürünlerden yapılacak,

Bir otomobil için kaynak ayrıldığını duyuruldu.

Eskişehir'de

Demiryolu Fabrikalarında yaklaşık 4,5 ay süren

Çalışmalar ile Türkiye'nin ilk yerli otomobili

“DEVRİM” ortaya çıktı.

Devrim'in yapılış sürecinde

Yaklaşık 48 mühendis ve 200'e yakın işçi görev aldı.

Arabalar

28 Ekim gecesi, Ankara’ya trenle sevk edildi.

Ancak bazı teknik nedenlerden ötürü

Araba 100 metre gittikten sonra motoru sustu, stop etti.

Devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar konuştu.

“Garp kafası ile araba yaptık

Şark kafasıyla çalıştıramadık!”

Böylelikle

Devrime, en büyük darbeyi biz vurduk.

Yapım ve üretimden vazgeçtik!

Sonraki yıllar,

Arabalarımız uçaklarımız oldu.

Lakin hiçbiri bizim üretimimiz olmadı.

Bastırdık parayı aldık teknolojiyi!

Yapamaz mıydık? En kralını en hasını

Yapardık.

Fakat bilim ve araştırmalar ARGE yerine, Hocanın üfürüğü

İle uçmayı yeğledik!

Vallahi kızarsınız, kızmazsanız bilemem.

Bu tip tanıtımlarda,

İçimdeki gazeteci şüphe kurdu,

Kıvrılıp soru işaretine dönüşür benim.

Yerli, milli denilince 1999 yılında

Jet Fadıl’ın, imza adlı aracın tanıtımı gelir aklıma.

O günde heyecanlandık. Ayaklarımız yerden kesildi.

Salonda,

Sergen Yalçın, Alpay Özalan, imzanın güven yüzüydüler!

Portakal, vişne, elma suları şelale gibi aktı,

Sonra,  topluca tokat yedik!

Dün yerli otomobilimizin Lansmanı vardı.

Biri kırmızı, biri beyaz 2 otomobil.

Aerodinamik yapısıyla, görsel çekicilik yaratıyor.

Teknik alt yapıların tamamlanmasıyla

2022 de yollarda olacağı iddiası var!

İtalya’da tasarlanmış, yapılmış.

Nasıl milli oluyor? Sorularını bir kenara bırakalım.

 Ben yapacağım. Ben üreteceğim. Dünya’da eşi benzeri olmayacak.

 “O BENİMDİR BENİM OLACAK” gibi benzer iddialar ve istençler

Ne kadar artar ise içimizde,

Yerlilik ve millilik o kadar fazla olur.

Yoksa çok uçak, otomobil fuarlarına gider

“FUAR MİLLİ” oluruz.