Yıllardır gerek öğrenci velisi gerekse okul aile birliği başkanlığı görevim nedeniyle eğitim camiasının bizzat içinde yer aldım. Öğrenci, veli, öğretmen ve idareci profillerini çok yakından gözlemledim. Yaşanan tüm sorun ve zorlukları çok çok iyi biliyorum. Müdahil olduğum konularda da kim haklıysa ondan taraf olmuşumdur. Veli haklıysa velinin yanında, öğretmenim ve idarecim haklıysa onların yanında.

Sistemin getirdiği süreçte bazı öğrenci velileri verilen bazı hakları o kadar kötü niyetli kullanıyorlar ki, öğretmeni ve idareciyi bir anda mağdur duruma düşürebiliyorlar.

Şu anda Ali Riza Cevik Ortaokulu'yla herhangi bir ilişiğim bulunmasa da, yılların getirdiği öyle bir bağ var ki,  ne velilerle ne de öğretmenlerle kolay kolay kopmaz. Bizzat dahil olmasam da dışarıdan yine desteklerim, her türlü sorunlarında yine yanlarında olurum. Ai Rıza Çevik Ortaokulu her yönüyle başka bir dünya. Sevinci de üzüntüsü de Manisa'da duyulur, konuşulur. Bin'i geçen öğrenci sayısını göz önüne alırsak, konuşulmaması imkânsız bir şey zaten.

Son günlerde kulağıma gelen bir olay çok dikkatimi çekti, bir hayli de üzülmeme neden oldu. Şimdi bir öğrenci velisi düşünün.  Her gün bir sorun olduğunu iddia ederek, sürekli öğretmeni, idareyi, başka bir veliyi, okul aile birliğini şikayet ediyor. Haklı olduğu taraf var mı şikayetlerinde, belki biraz olabilir ama o da sürekli şikayet dilekçesi vermesini gerektiren bir durum değil. Çünkü, sözünü ettiği şikayetlerin çoğu yerinde değil. Ama kendinde öyle bir güç görüyor ki,  öğretmeni de idarecisi de karşısında el pençe divan duracak. Bunun da nedeni,  ister haklı olsun ister haksız şikayet etme hakkı var çünkü. Sormadan, soruşturmadan anında şikayet dikkate alınıyor ve ardından anında incelemeler, soruşturmalar başlıyor. Bu kişi 10 tane şikayet dilekçesi de verse dikkate alınıyor. Dur diyecek kimse yok. 10'u veren 11'i ne için versem acaba diye düşünüyor. Bu durum tüm okullarda böyle maalesef.

Kimse kusura bakmasın. Böyle olmamalı. Öğrencilerin eğitimi ve başarısı için kafa yorması gereken öğretmenim ve idarecim sudan bahanelerle değerli vaktini asılsız iddialardan dolayı savunma vermekle geçirmemeli. Daha önce bir yazı yazmıştım başlığı 'Öğretmenimi itibarsızlaştırmayın' diye. Evet, durum aynen böyle. Haddini bilmeyen bazı veliler tam da bunu yapıyor. Biraz saygı, biraz edep, biraz haya lütfen.

Yetkililerden isteğim, böyle bir durumda öğretmenine ve idarecisine sahip çıksın, yeri geldiğinde de had bildirsin. Bir öğrenci velisi her gün kapınızı farklı nedenlerden aşındırıyor, telefonu kaldırıp her kafasındakini şikayet ediyorsa, her gün okula bin bir bahaneyle gelip öğretmeni ve idareciyi çalışmasından alıkoyuyorsa buna biri 'Dur artık' demeli. Düşünün, çocuğu mezun oluncaya kadar her gün başka bir problem. Çoğu zaman da hem suçlu, hem güçlü. Öyle ki, çocuğuna kendi şiddet uygulayıp, suçlu olarak okul idaresini adres gösteriyor. İşi mahkemelere kadar taşıyor.

Sevgili öğrenci velisi. Haklı olduğun konuda sonuna kadar seni desteklerim. Seninle birlikte hareket de ederim gerekirse. Ama haklıysan. Kalkıp da olmamış bir şeyi yaşanmış gösterip hiçbir şekilde suçu olmayan kişileri zan altında bırakırsan da karşında olurum. Ne başka bir öğrenciyi, ne başka bir veliyi, ne öğretmenimi ne de idarecimi sana ezdirmem.

Sayın milli eğitim müdürlüğü yetkilileri. Sizlerin de tasvip etmediği şeyler olduğunu biliyorum ama 'Mevzuat böyle, yapılması gereken bu, mazeretini lütfen bir yere kadar söyleyin. Kantarın topuzu kaçtığında inisiyatif kullanarak böyle velilere bir yerde 'dur' deyin. Deyin ki, haddini bilsin.

Değerli öğretmenim ve idarecim. İşiniz eğitim ve öğretim ama, bugün öyle bir noktaya geldik ki, öğrenci ve veli davranışları nedeniyle işinizi gönül rahatlığıyla yapamaz hale geldiniz, okul bahçesinde yanlışlıkla çarptığınız bir öğrencinin 'Darp etti' suçlamasıyla karşı karşıya kalır mıyım ruh hali içerisindesiniz. Olmayın. Asil mesleğinizi gönül rahatlığıyla yapın. Unutmayın,  bir elin parmaklarını geçmeyecek bu tarzdaki öğrenci velilerinin aksine hâlâ saygısını ve sevgisini yitirmeyen benim gibi yüzlerce veli var.

Umuyorum ki, bir gün her şey düzelecek. Kişilik olarak hep ileriyi hedefleyen, arkasına bakmayan tarzım var ama inanın, eğitim konusunda keşke geriye gitsek diyorum. Bizim zamanımızda olduğu gibi öğretmeninden çekinen, yolda gördüğünde hazır ola geçen bir öğrenci nesli ve öğretmeni sayan işlerine karışmayan öğrenci velileri olsun istiyorum. Çok şey istemiyorum aslında.

Hep diyorum. Güzelliklerle dolu bir hayatın içerisinde yer alalım. Sevginin dokunduğu güzel günlerde birlikte olmak dileğiyle, sevgiyle kalın.