Günlerden 13.Kasım.1918. 

22 İngiliz. 

12 Fransız. 

17 İtalyan, 4 Yunan ve 

6 denizaltıdan oluşan 61 parça itilaf donanması 

1918 de Çanakkale boğazını geçerek 

İstanbul’u işgal etti. 

  

1914 yılında, itilaf donanmasından atılan 

Bombalara kafa atarak, 

Sabah-Üzüm hoşafı, 

Akşam, yağlı buğday çorbası içerek girdiğimiz 

“ÇANAKKALE SAVAŞINDA” tarihin görmediği destan yazdık! 

250 bin insanımızın canı pahasına 

Topraklarımıza sokmadığımız işgalci güçler. 

Bu kez, hiçbir direnişle karşılaşmadan 

İstanbul önünü demir atmışlardı. 

  

Azınlıklar ellerinde bayraklar, flamalar 

Bando eşliğinde bayram yaparken 

Türk milleti bağrına taş basıyordu! 

  

Hava kurşun gibi ağırdı. 

Gökyüzünün özgür kuşları bile esir 

Düşmüşler, uçamıyorlardı! 

Bindiği botta, Bağır bağır bağırıyordu 

Mavi gözlü dev. “ 

“ GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER! ” 

  

16.Mayıs.1919 günü öğlen Mustafa Kemal ve yanındaki 

18 kişi, galata limanından kayığa binerek 

Kız kulesi önünde demirli olan, 

“ BANDIRMA VAPURUNA” çıktılar. 

  

“KURTULUŞ GEMİSİ “ 

Düşman donanmasına ait gemilerin yanından 

Ağır ağır ilerleyerek, Karadeniz’e ulaştı. 

Gökyüzünde tek bir bulut, havada fırtına yoktu 

Lakin, 

İlahi bir güç, geçtikleri suların ardından düşman 

Gemileri takip etmesin diye, “DEV DALDALAR” yaratıyordu! 

  

COŞKU İLE, “ÇIRPINIYORDU KARADENİZ. 

BAKIP TÜRK’ÜN BAYRAĞINA. 

FIRTINALAR DURSUN YANA. 

YOL VERİYORUM! TÜRK’ÜN BAYRAĞINA.” 

Dizilerindeki gibi 

Yol veriyordu, KURTARICISANA! 

  

17 Mayıs, İnebolu. 

18 Mayıs, Sinop. 

19 Mayıs 1919 da Samsun’a ayak basıldı. 

Bir hafta Samsun da kalan, Mustafa Kemal, 

Şimdikiler gibi. 

PİJAMA TERLİK, GÜNEŞ GÖZLÜĞÜYLE 

Kızılcıhaman ya da Afyon kampına gelmemişti! 

7 gün sonra Havza’ya geçti. 

Burada 

Ulusal Hareket'in fikirsel temellerini attı. 

Yayınladığı genelge ile “ Müdafai Hukuk derneklerince” 

İzmir’in işgalinin protesto edilmesini istedi. 

Bu davranışı, İstanbul hükümetince kınandı, görevinden alındı. 

Artık; “KELLE KOLTUKTADIR” 

  

Amasya’da genelge yayınlar. Ardından 

Erzurum ve 

Sivas kongresi YAPILIR. 

O esnada tıbbiyeli bir genç. 

“Paşam mandayı asla kabul edemem. 

Kabul edeni de, ” VATAN KURTARICISI” değil 

VATAN BATIRICISI kabul ederiz!” der. 

Bunun üzerine söz alan Mustafa Kemal; 

“ TÜRK GENÇLİĞİ İLE İFTAR EDİYORUM. 

YA İSTİKLA YA ÖLÜM” yanıtını verir. 

  

Bağımsızlık savaşının başladığı 19.mayıs.2019’ dan, 

Düşmanın İzmir de denize döküldüğü, 9. Eylül. 1922 tarihi 

Arasında kalan 3 yıl boyunca, kefenleri üzerindedir. 

  

BU MEMLEKETİN KURUCU MECLİSİ, 

ÜLKELERİ ve ÜLKÜLERİ İÇİN 

ÖLÜMÜ GÖZE ALANLARIN KURDUĞU İLK MECLİSTİR! 

  

Sayın cumhurbaşkanımızın; 

“Benim gözümde 26. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, 

1-Meclis'ten sonraki 2. KURUCU MECLİSTİR" demesi 

İftarda yedikleri üzüm hoşafı ile 

Yağlı buğday çorbasından olsa gerek! Ağzından kayıvermiş! 

  

Hele, hele 26.ncı “ MECLİSİ MEBUSAN başkanının 

Samsuna ayak basanları, HEYET olarak görmesi! 

Başkanlığı süresince, “MUSTAFA KEMA”L adını hiç zikretmemesi, 

Birileri için, “ ZİL ÇALDI DERS BİTTİ”