İkinci baharımda hazan yaprakları dökülürken hatıralarda kalanlar ile anılar canlanıyor bestelerde. O kadar eskilere gidiyorduk ki melodiler sözler söylendikçe hatırlıyordum geçenleri. “Deniz ve mehtap sordular seni neredesin?” derken kordon boyunun seyrine düşmüşlüğümüz, Adamo'nun bozuk ama sempatik şivesiyle “Her yerde kar var” deyip terkedilmiş aşkların sıcaklığını karla soğutmak isteyen şarkılardan, romantik aranjmanlar kalplerde ki yerini kulaklarda almıştı.

1960'larda Sezen Cumhur Önal, Fecri Ebcioğlu yabancı şarkılara aranjman adı altında çok türkçe sözler yazdılar. Bu şarkıları orijinal dilinde söyleyen yabancı şarkıcılar Türkiye'ye geldiklerinde kendi şarkılarını türkçe söyleyerek ülkemizde tanınırlıkları arttı ve bizden biri oldular Enrico Makyas, Adamo, karda değil gönüllerde iz bırakırken Dario Moreno deniz ve mehtapla Kordonda geziniyordu.

Aranjman sözlerinden sonra yeni akımla birlikte yerli sanatçılar 45 ‘liklerdeydi. Türk Pop Müziği adı altında artık aranjman yerine kendi müziklerimizi söylüyorduk.

“Tamirci çırağı”nın hayallerinin ustasının hakikati gözleri önüne sermesinde ki burukluğu yaşarken arap atlarının ufka yol alışları ile  “Yakın eder ıraklar’”da Cem Karaca hep yanımızdaydı.

Yıllar önce söylediği “Vefasızlığa bakar ağlarım” derken Erol Büyükburç son gününde vefasızlığı yaşadı. “Yemin ettim dönemem” ile giden Kayahan amansız hastalıktan hakikaten dönemeyip gittiğinde göz yaşları bıraktı.

Erkin Koray'ın hatıralarını “Çöpcüler aşkını süpürdü” ğünde “Fesuphanallah” deyip başka süpürecek şey mi bulamadınız dediğimizde. “Meyhaneye gömün beni” diyen Tanju Okan'ı Urla'ya defnetmiştik.

İkinci baharımın yaprakları bir bir dökülürken Tanju Okan’dan bir yıl sonra 1996 da yeri doldurulamayan sanat güneşimiz Zeki Müren’in “Hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu” dediğinin üzerinden onbeş sene geçti. “Elveda gençliğim”i sıkça söyler olduğum yıllarda  Yıldırım Gürses de gitmişti.

Müzeyyen Senar “Akşam oldu hüzünlendim ben yine” yi söylediğinde kim hüzünlenmez, efkar basıp kim sigarasının dumanını off der gibi üflemez ki, hasret kalınan gözlerin renkleri unutulur mu?

Bayram sabahlarının telaşında Barış Manço’nun “Bugün bayram erken kalkın çocuklar”dediğinde harçlık hevesiyle erkenden kalkan çocukları öksüz bırakıp “Ölüm Allah’ın Emri’” şarkısında emre uyarak gitti aramızdan.

"Oh Lady Mary" artık yabancılar aranjman yapıyordu bizim şarkılarımızı "Samanyolu" Teoman Alpay'ın sözlerini yazdığı şarkı, Hollanda'lı sanatçı tarafından Avrupa'da dillerde dolaşıyordu. Patricia Carli ile Samanyolu gökyüzünden dünyaya yol bulmuştu. "Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek" dedi sürdü "yıllarca dillerden düşmedi."

"Kan ve Gül" ile Manisamızın sanatçısı İskender Doğan 45'liklerden kasetlere, kasetlerden CD'lere oradan USB' lere kadar her devirde hala söylüyor hala seviliyor.

Esmeray her ne kadar “Unutma beni” dese de unutulmuşların arasına yazdırdı adını. Daha bi samimi daha bi aşkla daha bi şevkle söylerlerken şarkılarını dinleyenlerine daha bi yakın olmak arzusundaydılar hepsi. “Unutma beni unutamam seni,” unutulmaz hiç biri de.

Bizim kuşaklardan sonrasına kefil değilim tabii, tangara tungaralar baskın gelir mi bilmem. Ama memleket sevdası aşkı her zaman baskındır. Ayten Alpman “Bir başkadır benim memleketim” derken, kimin gözleri dolmaz ki?  

Memleket şarkıları, hasret türküleri dillerde nağmedir.