Türk Basının çınarı Yeni Asır’ın usta kalemi İzmir’in eniştesi Erkin Usman’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Acı haber tez gelir derler ya doğru. Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün Basın Danışmanı Cihat Taysi beni arıyordu. Telefonu açtım Cihat kardeşim “Başkan Erkin Usman’ı kaybettik” deyince “Yapma be Cihat, çok iyi dostumdu. Yeni Asır Gazetesinde beraberdik. Demek ki enişteyi kaybettik” dedim. Cihat Taysi “Dostluğunu bildiğim için haber vereyim dedim” dedi. Cihat Taysi’ye aradığı için teşekkür ettim. Ve 1968 yılında başlayan Yeni Asır Gazetesinde beraber olduğumuz Erkin Usman dostumla acı tatlı anılarımız şöyle bir gözümün önüne geldi. 1970 yılları, askerliğimi Mamak Muharebe Okulunda yaptıktan sonra Yeni Asır Gazetesinde işe başladığım günler. Gazetenin sahibi Dinç Bilgin beni yanına çağırdı. “Nerede çalışmak istersin?” diye. “Manisa’nın dışında” deyince kendimi Yeni Asır’ın Denizli Büro Şefliğinde buldum. O günlerde Erkin Usman Yeni Asır Gazetesi Merkez İzmir’de. Sayfa Sekreteri ve Editör olarak çalışıyordu. Şimdi Sabah Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Manisalı rahmetli Saruhan Ayber, Güngör Mengi Yeni Asır’ın yazı işlerinin beyinleriydi. Dinç Bilgin’in Denizli bürosuna beni atadığını kendilerine söyledim ve Denizli’nin yolunu tutarken Erkin Usman “Ertuğrul geçtiğin spor haberlerinden haberim olsun” diyordu. Göreve yeni başladığım için haberlerimin Yeni Asır gazetesinde geniş şekilde yer alması için bana abilik yapacaktı Erkin Usman. Nur içinde yatsın. Benim her konuda gazetede destekçim olmuştur. Denizli’de çalışmaya başladıktan sonra her ay İzmir’e gelip büro hesaplarını kapatıyordum. Erkin Usman benden 10 yaş büyüktü. Bana “Gel bakalım evlat bir derdin var mı? Bu hemşerin Haber Müdürü Gürsel Kuşdemir güvenilmez, dikkat et bir şey olursa bana haber ver” derdi. Bir yıla yakın Denizli’de çalıştığım sürede Burdur, Isparta depremi meydana gelmişti. Yeni Asır’dan beni görevlendirdiler. Atladım gittim. Burdur ve Isparta yerle bir olmuş. Cumhuriyet Gazetesinden hemşerim Hikmet Çetinkaya, Akşam Gazetesinden rahmetli Özden Alpdağ da deprem bölgesine gelmiş. Elimde Vera marka bir fotoğraf makinesi var. Fotoğraf çekiyorum. Özden Alpdağ “Ertuğrul elindeki makine ile çek ama ben de sana benim makine ile çektiklerimden vereyim. İşin sağlam olsun” dedi. Sağolsun deprem izlenimlerini yazıp çektiğim filmleri gönderdim gazeteme. Akşamüstü kendinden habersiz Dinç Bilgin’in Denizli’ye göndermesini hazmedememiş haliyle Haber Müdürü Gürsel Kuşdemir aradı. Telefonda tafralı haliyle fotoğrafların iyi olmadığını söyledi. Ben de “12 pozluk Özden abinin çektikleri iyi olması lazım” dedim. Canım sıkılmıştı. Ertesi gün döndüm Denizli’ye Yeni Asır gazetesini elime aldım. Birinci sayfada Burdur Isparta depreminden çektiğim fotoğraf tam sayfa yer alıyor. Altındaki imzaya baktım benim burada yamak olarak çalışan Ferruh Özbey’in imzası var. Beynimden vurulmuşa döndüm. Güngör Mengi, Hikmet Çetinkaya, Özden Alpdağ Pamukkale’delerdi. Hemen yanlarına gittim. Durumu anlattım. Güngör Mengi “Ben hallederim Ertuğrul” dedi. Dedi de gençlik var yapılanı içime sindiremedim. Bu yapılanın hesabını sormak için atladım İzmir’e Yeni Asır’a gittim. Gürsel Kuşdemir masasında oturuyor. Beni görünce rengi attı. Ben “Utanmıyor musun bu yaptığına, benim emeğimi hiçe sayıyorsun” diyerek üzerine yürüdüm. Daktiloyu kafasına fırlattım. Sinirlerime hakim olamadım. Bir süre sinirlerimin geçmesini bekledim. O sırada yazı işleri toplantısı bitmiş. Erkin Usman göründü. “Evlat hoş geldin” dedi. Durumu anlattım. “Boşver Dinç Bey sever” dedi. Bir süre sonra Dinç Bilgin’in beni çağırdığı haberi geldi. Yanına gittim. Dinç Bilgin bana “Seni ne kadar severim bilirsin ancak bu gazetede bir düzen var. Üzgünüm muhasebeye git ilişkini kessinler” dedi. Ben de “Teşekkür ederim efendim” dedim. Muhasebe servisine gittim. İrma diye Yunanlı bir hanım sorunca “Dinç Bey işime son verdi” dedim. İrma suratıma baktı. İnanamadı. Dinç Beyin yanına gitti ve geldi “Üzgünüm” dedi. Olan olmuştu yapacak bir şey yoktu. Şimdiki eşim Nermin Hanımla nişanlıyım. Nikahımıza 15 gün kala işsiz kalmıştım. Manisa’ya nasıl dönecektim? Yazı işlerinde Erkin Usman, Saruhan Ayber ve Güngör Mengi sohbet ediyorlar. Erkin Usman “Denizli’den bir spor haberi yaz manşet yapayım” dedi. Ben de “Gazeteden kovuldum” dedim. Üçü de birbirlerine baktı. İnanamadılar. Ben doğru deyince yanlarına oturttular. Hemen telefonlara sarıldılar, çay ikram ettiler. İçecek halim yok. Erkin Usman yarım saat ya geçti ya geçmedi “Gel Ertuğrul üzülme Güngör ve Saruhan abilerin ile ben İlhan Esen ile görüştük. Selçuk Yazar’ın Ege Ekspres Gazetesinde göreve başlayacaksın” dedi. Rüya gibiydi. Yarım saat önce işsizdim. Nişanlım Nermin Hanıma ne diyeceğimi düşünürken Erkin Usman “Enişte” hayatımın en zor anında bana böylesine mutlu bir haber veriyordu. 50 yıl önceki o dostluklara bakın bir de bugünlere. Erkin Usman sen İzmir’in eniştesi olarak herkesin derdine çare bulmaya ömrün yettiği süre içinde çalıştın çabaladın. Ben hakkını ödeyemem.

15 Aralık 1938 yılında Karşıyaka’da dünyaya gelmiş. Lise yıllarında başlayan gazetecilik tutkusu 20 yaşlarını Ekspres gazetesinin yazı işleri müdürlüğünde geçirdi. Anadolu Ajansının İzmir Bölge Müdürlüğünü 16 yıl başarı ile yürüten Erkin Usman 1968 yılında Yeni Asır’da sayfa sekreteri ve editör olarak işe başladı. Daha sonra Yaşar Holding’in satın alıp yenilediği Ekspres Gazetesine yazı işleri müdürü olarak geri döndü. 1979 yılına kadar Türkiye’nin en uzun süreli yazı işleri müdürü ünvanına sahip tek gazeteci oldu. 1999 yılında “Pota” köşesiyle Yeni Asır’a taşındı. 82 yaşında hayata gözlerini yuman Erkin Usman 65 yıl boyunca ilk günkü aşkı ile Yeni Asır’da sürdürdüğü mesleğine ciddi sağlık sorunları nedeni ile geçen yıl ara vermişti. Yeni Asır köşe yazarı Erkin Usman dönemin başbakanı Süleyman Demirel tarafından sevilen bir gazeteciydi. Demirel Ege’de en sevdiği gazeteci Usman’ı sık sık Ankara’ya çağırır Güniz Sokaktaki evinde baş başa yemek yer ve sohbet ederlerdi.

Yeni Asır Gazetesinde spor yazarı olarak görev yaptığım yıllarda Erkin Usman ile çok beraber olmuş, hatıralarla dolu gün ve geceler geçirmiş biriyim. Erkin Usman ile sohbet etmek ömre ömür katmak demekti. Erkin Usman bizlerle beraber olduğunda “Meslek bana dostlar kazandırdı. Hiçbir zaman maddiyatı düşünmedim, karnım doysa bana yeter dedim. Başka bir iş yapmayı da düşünmedim. Bu mesleğin emeklisi olmaz, en son tabuttur. Evde oturan bir gazeteci düşünemiyorum. Mezara kadar gazetecilik yapmak istiyorum” derdi. Sağlık sorunlarına kadar Yeni Asır’da “Pota” isimli köşesinde İzmir ve Ege’nin nabzını kendi üslubu içinde tuttu.

Manisa Gazeteciler Cemiyetinin Manisa Anemon Otelinin 2000 yılında açılış gününde yaptığı ödül töreninde rahmetli Erkin Usman’a köşe yazarı olarak başarılarından dolayı ödüllendirmiştik. Erkin Usman’a ödülünü o günün Turizm Bakanı Erkan Mumcu vermişti. Erkin Usman’ın İzmir ve Ege basın ve iş dünyasında çok dostları vardı. Beni çok sever ve takılırdı. Sabah’ın usta köşe yazarı Yavuz Donat Manisa’ya geldiğinde “İzmir’in Eniştesine uğrayalım” dedi. Beraber Yeni Asır Gazetesine gittik. Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı’ydı. Yavuz Donat oturur oturmaz Şebnem Bursalı’ya “Enişte nerede, gelsin” dedi. Erkin Usman geldi. Beraber uzun bir sohbet etme fırsatını bulduk. Erkin Usman anlattı. Biz dinledik. Karşıyaka hayranıydı. Karşıyaka’nın maçlarını hiç kaçırmazdı. Güzel insandı. Hayat doluydu. Benim için önemli bir dosttu. Hayat çizgimi değiştirmişti. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle Karşıyaka’daki cenaze törenine bile gidemedim. Nur içinde yat. Her zaman kalbimdesin. Seni unutmak mümkün mü Erkin Usman (Enişte)

EŞİM ABLASINI KAYBETTİ

Dün de acı haberle bizler sarsıldık. Değerli Eşim Nermin Hanımın ablası Nerrin Türkeli (75) geçirdiği beyin kanamasından dün sabaha karşı hakkın rahmetine kavutu. Koronavirüs tedbirleri çerçevesinde cenazesi bugün aile fertleri tarafından kaldırılacak. Baldızım iyi insandı. En son 15 gün önce bize geldiğinde görmüştüm. Allah taksiratını affetsin. Başımız sağolsun.