Akşam karanlığı, şehrin üzerine iyice çökmüştü.

İki kişi, dere boyunda hızlı adımlarla yürüyorlardı.

Birinin üzerinde, siyah çarşaf vardı.

Gözleri dışında hiçbir yeri gözükmüyordu.

Birden bire durdular. Adam cebinden çıkardığı

Telefonu ile çarşaflı olana,

Geri git! Anlamında eliyle işaret etti. Kişi geri gitti.

Derenin duvarına yaslandı.

Adam cebinden çıkardığı cep telefonu ile

Fotograf çekmeye başladı.

Tek gözleri açıktaydı kişinin.

Yarın, sevdiklerine fotograflarını gösterip, nasıl çıkmışım? Diye sorsa.

O resmin kendisine ait olduğunu ispatlaması imkansızdı.

Tepeden tırnağa siyah çarşaflıydı kişi.

Karanlık iyiden iyiye çökmüştü şehre.

Çarşaf,

Gecenin karanlığından daha karanlıktı! Kişi içinse MAKBER!

*****

Devrin Mısır valisi...

1800 yıllarında İstanbul’a,  Afrika’dan

Gemi ile zürafa göndermişti. Mevsim kıştı.

İstanbul’a lapa lapa kar yağıyordu. Zürafa baştan aşağı kar’a bürünmüştü.

İlk kez zürafa gören İstanbul’lu,

" Zürafanın düşkünü, beyaz giyer kış gün"

Diyerek o meşhur deyişimize imza atar.

Esed rejiminin kalleş saldırısı sonucu,

Şehit oldu piyade yüzbaşı Süleyman Şahin.

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesindeki  düzenlenen cenaze töreninde.

İyi parti Isparta milletvekili Aylin Cesur,

Kürklü, lüks beyaz mantosu ile poz verdi, şehit naaşın önünde.

İyi partili vekilin, vatan millet düşkün olduğundan asla kuşkum yok.

Salt matemin rengi siyahtır!

Vekile diyeceğim odur ki,

“Siyaset düşkünü,

Beyaz kürk giyer acı günü!”

Kısacası

"Beyaz giyme söz olur. kürkle, poz verme öfke olur."

******

Sputnik ilk Rus casus uydusudur.

Birilerin uydusu olmak.

Uyuyan toplumlarda revaçtadır.

Tıpkı sputnik muhabirlerin;

" çalınmış vilayet Hatay" demesi gibi

Bu ülkede yaşa nefes al,

Karbon sal.

Alnımıza kara çal.

Çalmak ise konu.

Rusların, esareti altında yaşayan,

Milletlerin özgürlüğünden ve hürriyetlerinden

Çalmasından başlayabiliriz.

Hele hele

Suriye’nin yer altı yer üstü kaynakları

Emperyalist güçler tarafından çalınırken

Hatay’ ı çalınan il olarak gösterme,k

Yavuz hırsızın ev, sahibini bastırmasından öte bir şey değildir.

******

İstanbul boğazı'nın geçen

Rus savaş gemilerinin isimleri,

Amiral Makarov ve amiral Grigorovich'ti.

Stepan Makarov,

93 harbi olarak da bilinen 1877-1878

Osmanlı-Rus savaşı'nda, osmanlı donanmasına

İlk darbeyi indiren Rus amiraliydi.

Ivan Grigorovich ise 1911'den 1917 devriminin başlangıcına kadar

Rus imparatorluğunun son deniz bakanı,

Dünya savaşı'nda osmanlı sahillerini bombalayan

Rus donanmasının amiraliydi.

Suriye konusunda Türkiye’ye subliminal mesaj verilmek istiyorlarsa

Aldık.

Hayatta hiç bir şey karşılıksız kalmaz.

Bir daha ki geçişlerinde, boğazın iki yakasına

Katerina ile Baltacı Mehmet paşanın resmini asmayan namert olsun!