Kaplumbağa  ailesi hafta sonu piknik

Yapıp, eğlenmeye karar verir.

Akşamdan sarmalar, dolmalar yapılır, biralar alınır.

Sabahın köründe piknik alanına doğru

Yola çıkılır.

Gidiş 100 sene sürer!

Sofra kurulur, bol yeşillikli dolmalar servis edilir.

Biralar çıkarılır.

- O da ne?

Kapak açacağı evde unutulmuştur.

Çocuklardan en küçüğü tekme tokat,

Zorla eve yollanır!

Ağlaya, sızlaya gider çocuk kaplumbağa.

Aradan 200 sene geçmiş

Küçük kaplumbağa hala ortalıkta yoktur.

En yaşlı babaanne kaplumbağa;

“ Ben fazla dayanamayacağım, açlıktan öleceğim”

Diyerek dolmalara saldırır.

Birden çalılar aralanır, çocuk kaplumbağa,

“Sizi nasıl yakaladım ama” der.

Meğer ufaklık eve gitmemiş, dolmaları yiyip, yemeyeceklerini

Merak ederek çalılar arkasına gizlenmiştir!

Bende küçük kaplumbağa gibi

Hep merak etmişimdir.

Neden, niçin Manisa’ya endüstriyel sanayi kurulmuştur?

Yıllar öncesi anlatılan, araba fabrikası hikayesi doğru mudur?

Tofaş’ın Manisa’ya kurulmasını

Manisa’lı tarım sanayicilerin tarlaya

Amele bulayacağı korkusunda engellendiği bu yüzden,

Bursa ilinde kurulduğu dilden, dile anlatılır durur.

Kişiler yok yere suçlanır.

Neden insanoğlu bu kadar ağır sanayi isteklidir?

Araba fabrikası gelince,

“Manisa’lı Halis, harikalar Dünyasında mı olacak?”

Yoksa arabanın paspası mı?

Ya da topraklı yolların tozundan,

Daha mı iyidir, egzoz gazı solumak?

Açık net yazıyorum.

Manisa ovası endüstriyel sanayi için

Uygun topraklar değildir.

Gediz ovası, uydudan gözüken Dünya'nın

En önemli ovalarındandır.

Odun diksen, ağaç olacak

Topraklara beton, çelik, demir dikmek

B.K muza  "TÜY DİKMEK ile eş değerdir.

Ülkede verimsiz topraklar mı yok?

Oraya götürün  tank, top, araba, uçak sanayisini.

Mahvetmeyin, Muradiye fidan çiftliğini ve benzerlerini.

Demir, pas ve kan kokar!

Ya domates, salatalık, kavun öyle mi?

Biz tabiatın VOS VOSLARINI sevdik!

METALİK GRİ OLANLARI DEĞİL.

KIZILDERİLİ BİR BİLGE DER Kİ,

“Son ırmak kuruduğunda,

Son ağaç kesildiğinde,

Son balık tutulduğunda,

Beyaz adam, paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak.”

O vakit zuhur ettiğinde, güzelim Manisa ovasında artık.

“KAFAMIZI, VOS, VOS İLE TOS, TOS YAPAR DURURUZ!”